Dünyanın her yerinde eti, tüyü, gübresi ve daha birçok yan ürününden faydalanılan tavşan yetiştiriciliği sektörü, maalesef ülkemizde gelişim göstermemiştir. Bu sektörün gelişmemesinin temel nedeni, bu konu ile ilgili halen yeterli bilgiye sahip kişilerin olmamasıdır. Bu sebeple de şimdiye kadar yapılan girişimcilik çabaları sonuçsuz kalmış ve ne yazık ki kâr marjı çok yüksek olan tavşan yetiştiriciliği sektöründen Türkiye mahrum kalmıştır. Bu sektörde şu sıralar yaşanan ufak çaplı hareketler gelecek vaat etse de bilinçsiz olarak yapılan girişimler geçmişte olduğu gibi hüsranla bitebilir. Bu nedenle tavşan yetiştiriciliği ve bu hayvanların hastalıkları hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan girişimcilerin profesyonel destek alması çok önemlidir. Tavşanlardan genel olarak elde edilen ürünlere bakacak olursak: Et Et üretimi açısından tavşan yetiştiriciliği düşünüldüğünde, beslenme maliyeti sığır ve tavuk yetiştiriciliğinden daha düşüktür. Bunun sebebi, tavşanın beslenmesi için kaba yem oranının çok, konsantre yem miktarının ise az olmasıdır. Bu nedenle Avrupa ülkelerindeki köylüler kendi et ihtiyaçlarını besledikleri tavşanlardan karşılıyorlar. Tavşanın bakımı ve yetiştiriciliğinin fazla bir emek gerektirmemesi sebebiyle yetiştiriciler tarafından tercih edilir. Ayrıca kesimin optimum 3-6 aylık yaştaki tavşanlardan yapılması nedeniyle besleme maliyeti de düşmektedir. Kürk Tavşanın bir diğer özelliği de yünü ve derisidir. Türkiye'de iyileştirme yapılarak yetiştirilmeye alınan ilk kürk hayvanıdır. Her ırktan tavşan kürkünün bir ekonomik kıymeti vardır. Tavşan kürkünden genel olarak manto, ceket, şapka yapımında yararlanılır. Ayrıca ev ve araç döşemeciliği ile oyuncak sanayisinde de büyük bir önemi vardır. Yün Yünü için ise Ankara ırkı tavşan yetiştiriciliği yapılır. Bu yün, iplik yapımı için kullanılan tek tavşan yünüdür. Bu ırk tavşanın anavatanı Ankara olmasına karşın, maalesef ülkemiz dışında gelişmiş ülkelerde endüstriyel olarak yetiştirilir. Tavşan Yetiştiriciliğinin Ekonomideki Önemi Dengeli bir beslenmenin öneminin arttığı günümüz dünyasında, hayvanlardan üretilen besin ürünlerinin yeri tartışılmaz elbette. Et üretimi için küçük ve büyükbaş hayvan popülasyonunun artırılması imkânları, meralar göz önünde tutulursa sınırlıdır. Bu durumda ülkemizin et ihtiyacının karşılanması için bir seçenek olarak evcil hayvanların üretiminin büyük bir potansiyel olduğu açıktır. Tavşan yetiştiriciliği, küçük evcil hayvan yetiştiriciliğinde çok önemli bir yere sahiptir. Eti için yetiştirilen diğer hayvanlar ile karşılaştırıldığında tavşanın özellikleri şöyledir:
Evcil tavşanın eti; beyaz, gevrek, kemik miktarı az ve çok lezzetli bir ete sahiptir. Protein miktarı yüksek (% 20-21), kalori miktarı (1749 kcal/kg), yağ miktarı (% 10-11) ve kolesterol (50 mg/kg) birçok etten düşüktür. Tavşan etini pişirmesi de son derece basittir. Tavşan etinden her tür yemek yapıldığı gibi %10 oranında karışımıyla sosis, sucuk, salam olarak da değerlendirilir. Tavşanın beslenmesi de diğer hayvanlarla kıyaslandığında daha kolaydır. Yediği yemleri kolayca ete çevirir. Bu konuda tavşanı ancak balık ve etlik piliçler geçmektedir. Tavşanlar sadece 2,5-3 kg yem yiyerek 1 kg et tutabilir. Diğer evcil hayvanların 1 kg et için tükettiği yem miktarı daha fazladır. Bu miktar domuzda 6 kg, koyunlarda 9 kg, sığırlarda ise 10 kg civarındadır. Tavşanın önemli bir verim yönü de kürküdür. 1. Kalite tavşan kürkünden manto, etol, şapka gibi giysiler yapılır. Daha düşük kaliteli kürklerden ise oyuncak ve terlik yapımında, yünü alınmış derilerden ise yapıştırıcı ve yem sanayinde faydalanılır. Tavşanın tüy ya da yünü de keçeleşme özelliği yüksek olduğu ve koyun yününe oranla 2 kat fazla ısı tuttuğu için şapka yapımında kullanılır. Tavşanın azot ve fosfor oranı yüksek gübresi ise iyi bir sebze gübresi olarak değerlendirilir. Deney hayvanı olarak da tavşanın çok geniş kullanım alanı bulunur. Ülkemizde de bu talep giderek artıyor. Bütün bu özellikleri nedeni ile tavşan yetiştiriciliği ülkemizde de önemi giderek artan bir sektör olma yolunda ilerlemektedir. |