Ankara Tavşanı Ankara tavşanı, uzun ve yumuşak tüyleriyle bilinen ve Angora tavşanı olarak da anılan bir tavşan türüdür. Bu tavşanlar, Ankara ilimizden tüm dünyaya yayılmıştır. Tüylerinin verdiği sıcaklık ve estetik görünümle her yerde tanınır hale gelmişlerdir. 1700'lü yıllarda Fransa Kraliçesi'ne hediye gönderildiği ve buradan yayıldığı söylenmektedir. Ülkemizde o dönemlerde nesli tükenmiş olsa da, daha sonraki yıllarda yeniden ülkemize getirilerek üretilmiştir. Verim açısından uzun tüylü tavşanlar sınıfında yer alan Ankara tavşanı, yetiştirildiği ülkelerdeki iklim koşullarına göre çeşitli türlerde üretilmiştir. Bu türlerin arasında en bilinenleri şunlardır:
Ankara Tavşanı Bakımı ve Üremesi Ankara tavşanı bir seferde 4-14 arasında yavru doğurabilir. Gebelik süreleri yaklaşık olarak 33 gündür. Yıl içinde 10 defa gebelik yaşayabilirler. Yünleri 40 cm olduğunda, 2-3 aylık civarında kırkılmaya başlar. Tavşanların her biri yılda 1 kg yün vermektedir. Angora yünü hafif olması ve çok iyi ısıtması nedeniyle oldukça değerlidir. Ayrıca elektromanyetik etkisinin olması yüzünden romatizma hastaları için giysi üretiminde de kullanılmaktadır. Bu nedenle tavşanların yünü altın değerindedir. Bu yün koyun yünüyle kıyaslandığında, sekiz kat daha fazla ısıtmakta ve alerjiye neden olmamaktadır. Angora yünle yapılan korse, iç çamaşırı, dizlik, fizik tedavi ve nevraljide kullanılan giysilerin, romatizma ve dolaşım bozukluğu gibi birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Angora tavşanı öncelikli olarak yünü için, daha sonra eti ve kürkü için beslenir. Bazı durumlarda gübre ve mezbaha artıkları da kullanılmaktadır. Yününden iplik elde edilen tek tavşan türü Ankara tavşanıdır. Bu yün daha çok tekstil sektöründe kullanılır. Ankara tavşanları soğuktan, sıcaktan, rüzgardan, yağmurdan iyi korunmalıdır. Bakıldıkları yerler iyi havalandırılmalıdır. Kafeslerinin altı ahşap ızgaralı olmalıdır. Ankara Tavşanı Beslenmesi Tek mideli otçul memeli olan tavşanlar, az miktarda yemelerine rağmen sıkça yerler. Beslenmelerinde genellikle pelet yemler tercih edilmektedir. Bu yemler %50-60 oranında konsantre, %40-50 oranında kaba yem içermektedir. Yemler fazla uzun olmamalıdır. Büyük yemlerde israf fazla olur. Küçük yemlerde yavrularda sindirim sorunlarına neden olur. Toz yemler de verilmemelidir. Açık suluklar hızlı kirlendiğinden, su ve yem tüketimini bırakabilirler. Bu yüzden kapalı suluklar tercih edilmelidir. Yavrular 350-400 gram olduğunda sütten kesilerek, yem verilmeye başlanmalıdır. Günlük yem tüketimi yetişkin olanlarda 170 gram kadardır. Ekstra Bilgiler Ankara tavşanları, üretildikleri ülkelerde farklı iklim koşullarına adapte olabilme yetenekleriyle dikkat çekerler. Bu nedenle, yetiştiricilik yapılan bölgelerde tavşanların uygun barınma ve bakım koşulları sağlanmalıdır. Ayrıca, tüylerinin düzenli olarak taranması ve temizlenmesi, sağlıklı ve parlak kalmalarını sağlar. Tavşanların sağlık kontrolleri düzenli olarak yapılmalı ve hastalıklara karşı koruyucu önlemler alınmalıdır. Yüksek kaliteli yem ve su sağlanması, tavşanların genel sağlığı ve üretkenliği açısından kritik öneme sahiptir. |