Tavşanlar otobur canlılardır ve kesinlikle ot ile beslenirler. En aktif oldukları süre, gün içindeki ışıksız zamanlardır. Karanlığı çok severler. Doğada yaşayan çok çeşitli tavşan türleri vardır. Tavşanlar, bilinenin aksine kemirgen ailesine ait değildirler. Genetik olarak atlara benzerler ve akrabalıkları vardır.

Adından da anlaşılacağı gibi tüyleri çok kıymetli olan bu tavşanın yetiştirilmesinin amacı yün elde etmektir. Koyundan elde edilen yüne göre ısıtma oranı 2 kat daha fazladır. Bu yüzden bu tavşanlar yetiştirilirken korunması ve tüylerinin zarar görmemesi için özel bir bakıma ihtiyaçları vardır. Uzun ve çok yumuşak tüylere sahiptir. Bu tavşan ırkının kökeni Ankara'dır. Ankara tavşanı olarak da bütün dünyada ün salmıştır. Gözleri kırmızı, kulaklarının ucu püsküllü, başları yuvarlak, boynu kısa ve orta boyda canlılardır. Bu tavşanların vücutlarında renk veren pigmentler olmadığından genelde gözleri kırmızı renktedir. Bir bakıma albino canlılardır. Ağırlıkları 3-4 kg civarındadır. Yaklaşık 3-4 aylıkken yeterli cinsel olgunluğa ulaşırlar. Her doğumda yaklaşık 5-6 tane yavruları olur. Fakat ortalama 3 tane yavru hayatta kalır. Bu tavşanlardan ortalama 4 yıl yün alınabilir.

Adından da anlaşılacağı gibi dünyanın en yüksek dağı Himalayalar'da yaşarlar. Tüylerinin üzerine buz parçası koyulduğu zaman siyah tüylerini çıkarırlar. Bu tavşanlar yabani ve evcil olabilirler. Arka bacakları ön bacaklarından uzun, gözleri iri, kulak ve bıyıkları uzun, kuyrukları kısa canlılardır.

Özellikle eti için yetiştirilen tavşan türleri arasında kökeni Amerika Birleşik Devletleri olan bir tavşandır. Renkleri kırmızıya dönük bu canlılar diğer türlerine göre daha tombul ve iridir. Tek seferde 7-8 yavru doğururlar, bazı durumlarda bu sayının 15'e kadar çıkabildiği görülmüştür. Yemek sektörünün yanı sıra laboratuvarlarda deney hayvanı olarak da kullanılmaktadırlar.

Ufak tefek bir tavşan cinsidir. 4-6 tane yavru sahibi olurlar. Çok zeki canlılardır. Kulakları çok iyi işitir. Bu yüzden avlanması oldukça zordur. Av köpekleri ve yerdeki ayak izleri takip edilerek avlanırlar.

Oldukça atletik bir yapıya sahip olan bu canlılar yılda 2 kere, 3-4 kere yavru sahibi olurlar. Ağaç kabuklarıyla beslenirler. Kaçak avcılık yüzünden bazı bölgelerde türlerinde azalma gözükmektedir. Göç etmeyen bir canlı türüdür. Yaz kış hava koşullarına rağmen yaşadıkları bölgeyi terk etmezler. Sıkıştırıldıklarında ya da korktuklarında çocuk ağlamasına benzer ses çıkarırlar. Ağırlık olarak 7 kg'ye kadar çıkabilmektedirler. Kuyruklarının uzunluğu 10 cm'yi bulur.

Hristiyanlar bakımından özel ve farklı anlamı olan bir canlıdır. Sepetinde renkli yumurtalar bulunan tavşan, bahar mevsiminin simgesi olarak görülmektedir.

Kutuplar ve dağlık bölgelerde yaşamlarını sürdüren tavşan türleri arasındadır. Çok hızlı koşma özelliğine sahip bu canlılar saatte 60 km hızla koşabilirler. Sürü özelliği göstermezler. Kalın kürkleri sayesinde kışın karların içinde rahatlıkla yaşayabilirler. Tüyleri yazın kahverengi gri, kışın ise beyaz renge dönüşür. Renk değişimi sayesinde düşmanlarından ve yırtıcı hayvanlardan korunur. Her doğumda 8 adet yavruları olur. Ağırlıkları 7 kg'ye kadar çıkabilmektedir.